Available in: English   Bahasa   Turkish   Dutch   Go to media page

Sefer Ayı Ağırdır

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Cuma, Ocak 7, 2011 Lefke, Kıbrıs

Destur Ya Ricalallah Meded. Esselamun Aleyküm. Allahu Ekber Allahu Ekber La İlahe İllallahu Allahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd. Elfu Salât Elfu Selâm. Allahu Ekber Allahu Ekber La İlahe İllallahu Allahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd. Elfu Salât Elfu Selâm Âlâ Seyyidina Muhammedin Seyyidel Evveliyn Vel Âhiriyn Ve Alihi Ve Sahbihi Ecmaiyn Ve Mentebiahum Bi İhsani İla Yevmiddin. Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym.

Esselamun Aleyküm Ve Rahmetullahi Ve Berekatuhu. Her zaman “Esselamun aleyküm” demeye çalışın, bu size ve bütün insanlara selamet getirir. Şimdi insanlar “Esselamun aleyküm” demeyi unuttular. Peygamberler Mührü (s.a.v.) “Din nasihattir” buyurdular. Dinler Peygamberler tarafından göklerden insanları doğru yola getirmek ve onları temiz kimseler yapmak için getirilmiştir. Çünkü Cenâb-ı Hak kullarının temiz kimseler olmasını sever. Temiz kimseler cennete gidecekler, kirli insanlar gidemezler, onların yolları ateştir.

Şimdi ey insanlar, son günlere ulaşıyoruz, yevmul kiyamet, Kıyamet Gününe yaklaşıyoruz. Gün be gün son günlere yaklaşıyoruz ve son günler bu dünyanın devridir. Bu dünyada, gezegende yaşamış olan insanlar Hesap Gününde, son günün yargılanmasına çağırılacaklardır. Cenâb-ı Hak kullarına bu gezegendeki hayatlarında ne yaptıklarını soracak. Cenâb-ı Hak insanlara hatırlamak için 124 bin ikazcı, Peygamberler gönderdi. Onların burada bu gezegendeki vazifelerinin ne olduğunu anlamalarını sağlamak için. Her zaman her şey insanlara gönderilmiştir. Ve ilk ikazcı, peygamber veya insanoğlunun ilk elçisi, ilk insan olan dedemiz, Seyyidina Adem (a.s.)’dır. Onun zamanından Peygamberler Mührü olan son elçi Seyyidina Muhammed (s.a.v.) zamanına kadar. Peygamberler Mührü (s.a.v.) bütün milletler için son olduğu mühürlenmiştir. İnsanlara halleri ve Yaratan âlemlerin Rabbi Cenâb-ı Hak ile nasıl olmalarını bildirmek içindir. Ama söylemeye üzgünüm ki şimdi insanoğlunun sayısı belki 5 milyar insana, daha az veya daha çoğa ulaşmıştır. Ve Bu gezegende yaşayan insanoğlunun çoğu, “Biz atalarımızın bilmedikleri veya ulaşamadığı ilimlerden pekçok şeyler biliriz” derler. Onlar teknoloji hakkında öğrenmenin insana bir şeref verdiğini zannederler. Hayır. Böyle şeyler yapmak size şeref vermez. Bu hayatı bıraktığınız zaman ve “Gel, ey insanoğlu, ilahi huzurda yargılanman için gel” diye çağırılacağız.

Seni yoktan var etti ve şimdi bir şey olduğunuzu söylersiniz. Şimdi bir şey olduğunuzu iddia edersiniz ama bir süre sonra toz, bir hiç olacaksınız. Yalnız size göklerden ikram edilen ruhlarınızdır. Maddi varlığımız asla çalışmaz, asla maddi varlığında bir şey yapamaz. Bir araba gibi, herşeyi tamam ama içine benzin koymazlarsa hareket edemez. Benzin bittiği zaman o en modern araba ve şimdi 2011 de yeni model arabalar geldi diyorlar. Ve onlar vitrinlerde beklerler ama hareket edemezler. Sizi bir yerden bir yere götürmesi için içine bir şey koymalısınız. Ve maddi varlığımız ruhsuz hareket edemez. Ve ruhlarımızın vakti son noktaya ulaştığı zaman insan düşer ve ölü kimse olur. Şimdi insanlar, “Biz herşeyi biliriz” diye iddia ederler ama siz bu noktayı bilmiyorsunuz çünkü “Birşeyi görüp dokunamazsak vâr olduklarını kabul etmeyiz” derler. Bu onların yanlış kararlarıdır, yanlış anlayışlarıdır.

Evet, şimdi buna doğru gidiyoruz. Âlemlerin Rabbi herkesi son gün, Hüküm Günü için çağıracak. Ve bu zamandaki insanlar sarhoşlar, onlar asla böyle şeylere ilgi duymazlar. Ve maneviyata veya ilahi haberlere ilgi duymadıkları zaman akıllarını hareket etsinler ve düşünsünler diye onlara gönderilmek için bazı işaretler başlar. Şimdi insanlar teknolojinin zirvesine ulaştılar. Ama şimdi bu günlerde pekçok acayip olaylar oluyor. Dünyadaki insanlar gökler onları kuşatıp onlara birşeyler gönderdikleri zaman karıncalar gibi olurlar, kaçarlar ama nereye kaçacaksın? Onların teknolojisi, ilimleri bir çözüm getirip insanları kurtaramaz.

Şimdi Avrupa ağır kış şartları altındadır. Kaçıyorlar, kaçıyorlar, nereye kaçarlar? Nereye kaçarlar? Milyonlarca ton karlı buzlu ağır bulutları gönderen birilerin iradeleri olduğunu asla düşünmezler. Onlar nasıl bir taraftan bir yere milyonlarca ton karı taşırlar? Nasıl? Nasıl? Ve geliyor. Başka yerlerde seller geliyor, durduramıyorlar. Nereden geldiğini nereye gittiğini bilmiyorlar. Ama insanoğlu daha yeni yıl gecesinde sarhoş olmaya hazırlanıyorlar. Nedir bu? Onun peşine koşarlar ama etraflarında ne olduğunu düşünmezler. Şimdi herkes bunları görüyor veya işitiyor veya içinde bulunuyor. Bütün kıtalarda yağmur yağıyor ve yağmurları durdurmak için birşey yapamıyorlar. Ağır yağmurlar seller oluyor ve herşeyi götürüyor. Avustralya ağır yağmurlar altında ve orasının yaz vakti olduğunu söylüyorlar. Biz şimdi kıştayız. Onlara yaz vaktinde böyle sel gelip herşeyi götürecek diye asla düşünmediler ama insanlar sarhoşlardır.

Ey insanlar! Bu olaylar bu gezegende nasıl zuhur etti diye düşünüp anlamaya çalışmalısınız. Ama sarhoş kimseler, hükümetler sarhoş, hükümetlerin başları sarhoş, erkek ve kadınlar sarhoş. Ve hayvanlar dünyası da ne yapacaklarını bilmiyorlar. Ey insanlar! Peygamberlerin ilahi haberlerine gelin ve dinleyin. Gelin ve anlamaya çalışın. Gelin ve kendiniz ve doğa ve canlılar için herşeyin en iyisini yapmaya çalışın yoksa bitersiniz. Af istiyoruz.

Bu ay Sefer ayıdır. Bu 12 ay içinde Senin en ağır aydır. Ve bunun en ağır olduğu bilinmektedir; pekçok ağır olaylar taşır ve gelir. Onun için bize Rabbimiz için en azından iki rekât secde etmemiz ve af istememiz emredildi. İki rekât kılın ve 300 defa Estağfurullah deyin. Ey Rabbimiz! Senin affını istiyoruz. Bizi affeyle ki afatlar, lanetler geri gitsin. Bir emir gelmezse gelecek günler daha zor olacak. Ey insanlar, gelin af isteyin ve kendinizi burada ve buradan sonra kurtarmak için anlınızı ilahi huzura koyun. 3 defa “Eşhedü Enla İlahe İllallah Ve Eşhedü Enne Muhammeden Abduhu Ve Rasuluhu” deyin. Ve hergün 300 defa “Estağfurullah, Estağfurullah, Estağfurullah” deyin. Ve bir kuruş bile olsa sadaka verin. Kendiniz ve çocuklarınız için bir lira veya daha az verin ve herkes sadaka vermeye koşsun. Bu sadaka insanları burada ve buradan sonra kurtarır. Biz zayıf kullarız ve bu gezegende doğudan batıya insanları kötü gelecek ve lanetlerden kurtarmak için ulaşmaya çalışıyoruz. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin. Ey insanlar, Cenâb-ı Haktan daha fazla merhamet isteyin ki sizi kendi ilahi himayesi altına alsın, Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v.) hürmetine.

Fatiha.

UA-984942-2