Go to media page

Cuma Sohbeti

Sultan ul-Evliya

Mevlana Șeyh Nazım Adil El-Hakkani Sultanul Evliya

Cuma, Agustos 28, 2009 Lefke, Kıbrıs

“Hayır, hayır, hayır,”derler. “Evet, evet, evet,” demeyi hiç öğrenmemişler. Daima “Hayır, doğru değil,” derler. “Hayır, olamaz. Hayır, asla olmamıştır.”Şeytan onlara sadece “Hayır, hayır, hayır” demeyi öğretiyor. Her ilm hakkında, Mubarek Kitaplarda yazılan ve Göklerden gelen herşeye “Hayır, doğru değil, hayır, hayır, hayır” demeyi öğrenmişler. Çünkü Şeytan onlara diploma verir. Diploma. Ve kuyruklarına “Doktor” bağlar. Kuyruklarında “Doktor” yazar. Onların kuyrukları mı var? Ooo...Çünkü onlar “Biz goril’den geliyoruz” diyorlar. Goril’in kuyruğu vardır “fakat onun kuyruğu küçüktür, bununkisi büyük olmalıdır çünkü evrim sayesinde gelişiyor”.

Önce onlar gorildiler, ondan sonra evrim geldi ve önce kuyrukları çok uzundu fakat şimdi daha sık oldular. Kuyrukları git gide küçüldü, küçüldü ve küçüldü ve ondan sonra dediler ki, “Ey kardeşim, bence bu teori, Darvin’in söyledigi doğru değil, çünkü Darvin’in zamanında iki metre kuyruk vardı . Şimdi ise kuyruk kalmadı.“ Ve diyor ki “Çünkü Şeytan seni arkandan sünnet etti. Simdi daha sık varlıklarsınız. Varlık.”

“Ah!”

"Bir zaman sonra, çünkü koç koştuğundan 2 bacak’tan daha fazlasına ihtiyacın olur, 4 bacakla koşarsın. O senin için daha sık olur. Ve Darvin senle cok razı olur çünkü senin evrim gelişmen devam etti”.

“Belki bir asır sonra kırk ayak gibi olursun be.”

“Bir böcek vardır 40 ayaklı, sende belki 2’den fazla bacağa ihtiyacın olabilir, 40 bacağa çıkabilirsin.”

Insanlar yanlış düşünüyorlar çünkü Şeytan o aptallara diplomasını veriyor. Şeytan seçiyor ve eliyor. Aynı Demokrasi gibi. Çünkü insanlar diyor ki

“Insanların hepsi koşmalı.”

“Ne oldu?”

“Şeçimler var?”

“Daha dün seçim vardı. Bu da ne?”

“Evet bugün de seçim var. Mecbur daha fazla gelmeli ki hayvan alemine benzeyelim.”

De ki “Allah’a hamd olsun”.

M: Allah’a hamd olsun. Ki bizler öyle Şeytan’ın diplomasını alanlardan değiliz. Bu bir derstir. Ben diyebilirim. Eğer biri bunu reddediyorsa, gelsin. Ve ben yeni bir cihaz getirip “Gel buraya. Sen çok fazla koşuyorsun ve Darvin’in teorisini anlamıyorsun, haaaa. Bundan dolayı seni bir gözden geçirmemiz gerekiyor. Gerçekten senin atanların Goril mi yoksa degil mi? Ve bunun icin iki sahit gerekiyor” derim.

“Nerden bu iki sahitti getirmeliyiz?”

“Hayvan aleminden getirmeliyiz. Eh, biri goril olmalı, ikincisi sempanze olmalı ve diğeri de orangutan olsun”.

(Seyhimiz muride bakip “Dogru mu” diyor, bunun uzerine murid “Orangutan Indonezya’dan mı geliyor?” diyor)

Nerden gelirse gelsin. Şahit olsun ki o kişi bizim seviyemizden fakat bizden daha fazla koşuyor ve ondan sonra değişiyor. Bizlere bakmıyor, sadece akılları değişmiştir, bedenleri ise atıp gidin. Bedenlerinde iş yoktur. Allah inancımızı düzeltsin.

Ey insanlar, siz Alemlerin Rabbinin Vekili olmak icin yaratıldınız. Bu demektir ki siz tüm varlıklardan daha fazla şereflenmişsiniz. Hatta melekler bile Cenabı Allah’ın vekilini olmayı umid ediyordu, fakat O “Hayır, Ben Vekilimi yaratıyorum” dedi. Fakat o hayvanlar bunu kabul etmiyor. Diyorlar ki “Biz Afrika’nın ormanından geliyoruz” veya “Biz Argentina’nın büyük ormanından geliyoruz” veya “Başka yerden geliyoruz”.

Sizin kıtanızda da var mı?

M: Endonezya’nın orangutan’ı var.

Ha ha. Orangutan. Navnzu billah, Navnzu billah Ey insanlar, akıllarınızı düzeltin. Aklınızı düzeltemezsiniz ta ki bir ölçü bulana kadar. Kendinizi ölçüye çekin ve temiz çıkın. Mısır halkı ve kürt halkı ayırt edin. Yah. Evet. Mecbur bir ölçü getirmelisiniz. Fiziksel bedeniz için değil fakat bizim bir mizan’a ihtiyacımız var. Bazen arabalar için derler “Balans yaptırmalısın. Balans’ı doğru mu yanlış mı diye bakmalısın”. Arabalardan önce insanların akıllarını bakmalıdırlar. Nasıl olduklarına bir baksınlar. Evet balansi ilk önce insanoğlu için kullanın. Büyüklerin söylediklerini işitin. Dinleyin. Şimdi tüm insanoğlu dengesizdir. Yaşıyorlar ve akılsız insanlar çoğalıyor ve çoğalıyor. Insanoğluna gelen tüm belalar şimdi bu nedenden dolayı geliyor. Çünkü onların dengeleri yok. Fakat biz balans’ımıza baktırmak için aynı arabalar gibi araba tamircisine gitmiyoruz. Sizin balans’ınız Ilahi olmalı. Alemlerin Rabbi Gökten bazı seçilmiş, şereflenmiş, şanlanmış kullarından gönderir ki baksınlar, görsünler ve insanlara dengeleri yanlış olduğunu göstersinler.Şimdi insanlar balans olmayı asla sevmezler. Diyorlar ki “Biz herşeyi biliyoruz. Ilahi dengeye ihtiyacımız yok. Biz kendi dengemizi yapariz”. Siz kendi dengenizi kendiniz yaparsanız, o zaman aynı ormandaki insanlar gibi olursunuz. Dünya’daki bütün belalar bu nokta’dan gelmektir.

Ilahi denge Tevrat’tadır, Incil’dedir, Zebur’dadır ve onlar bir yana, şimdi 15 asır Mubarek Kuran dengedir. Mubarek Kuran Ilahi Huzurda en şanlı, en şerefli, en heybetli Zatla beraber gelmiştir. O insanların dengesine bakan Baş’tır. Allah’ın şeriat’ını kullanın. Allah’ın şeriatını biliyormusun? Alemlerin Rabbinin Mubarek Emirleri’dir. Dengenizi öğretir: “Iyi midir, kötü müdür?’, “Sen kimsin?” O zaman bilirsin. Bu önemlidir. Ey insanlar, gelin ve Mubarek Şeriat’ı, Mubarek Kuralları, Mubarek Emirleri takip edin. Göklerden Ilahi Zat’lardan gelmiştir ki kendinizi hem burda hemde ahirette kurtarasınız. Aksi taktirde lanet devam edecektir ta ki bu gezegende hiç kimse kalmaz. Hepsi birbirini öldürecektir ve bitecektir. Bu Kıyamet Günün işaretidir. Kıyamet’te insanlar dengelerini kaybedeceklerdir. Ve Ilahi Denge’den alsa memnun olmayacaktırlar.

Ve diyorlar ki: “Bizim Ilahi Emirlere ihtiyacımız yok. Biz istediğimiz gibi yaparız. Hayatlarımızı dilediğimiz gibi aklımıza göre ayarlarız. Peygamberleri takip etmeye veya dinlemeye veya itaat etmeye ihtiyacımız yok. Biz özgürüz. Bundan dolayı özgürlük Demrokrasi’de vardır”.

Her yerde: “Demokrasi. Demokrasi. Demokrasi için savaşıyoruz”.

Ey insanlar, Şeytan’a karşı savaşın! Ilahi Denge’yi muhafaza edin ki o size 15 asır önce gönderilmiştir . O zaman siz Ilahi Huzurda mutlu, şerefli ve şanlı zat olursun. Aksi taktirde en kirli zat olursun. Şeytan’dan ve onun askerlerinden daha da beter olursun. Allah bizi affetsin. M: Amin.

Ey insanlar, biz Mubarek Ay’dayız. Mubarek Ramazan Ay’ındayız. O kapasitimize göre bize bir denge verir. Onu muhafaza edin. Muhafaza edin. Gücünüzü bedenizin üzerine koyun. Bizim bedenimiz şimdi bu Dünya’ya aittir fakat Cennet’teki Ilahi varlıklardan istemelisin. Cennet sizi bekliyor. Ve ölümde sizin peşinizden koşmaktadır. Allah bizi affetsin. Ey Rabbimiz, bizleri affet. Ey Rabbimiz, birilerini gönder ki kullarına iyi çobanlık yapsın. Onları kötü yollardan, iyi yollara değiştirsin. Kötü amellerini, iyi amellere değiştirsin. Siz anlamışsınızdır. Benim Ingilizcem az olmasına rağmen siz benim söylediğimi anlamışsınızdır. Ey insanlar, gelin ve Ilahi haberleri dinleyin. Ve hem burda hem ahirette mutlu olman icin takip etmeye calışın.

Allah Allah, Allah Allah, Allah Allah, Aziz Allah

Allah Allah, Allah Allah, Allah Allah, Kerim Allah

Allah Allah, Allah Allah, Allah Allah, Subhan Allah

Allah Allah, Allah Allah, Allah Allah, Sultan Allah

Sultan Sen’sin! Ve Senin Halifen, Dünya’da, yaradılmışların arasında, Sultan’dır, Ey Rabbimiz. Hazreti Muhammed

(Ayaga kalkiyor ve herkes “Allahume salli ala Seyiddina Muhammedin an-nabi umiyi ve ala aalihi ve sahbihi ve selim” diyor)

UA-984942-2