Available in: German   English   Turkish   Go to media page

ŞEREFLİ CUMA

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Cuma, Ocak 15, 2010 Lefke, Kıbrıs

Allah Allah Allah Allah Allah

Allah Allah Allah Allah Allah

Allah Allah Allah Allah Allah AziyzAllah

Allah Allah Allah Allah Allah

Allah Allah Allah Allah Allah

Allah Allah Allah Allah Allah KerimAllah

Allah Allah Allah Allah Allah

Allah Allah Allah Allah Allah SubhanAllah

Allah Allah Allah Allah Allah

Allah Allah Allah Allah Allah

Allah Allah Allah Allah Allah SultanAllah

Destur Ya Seyyidi. La İlahe İllallah La İlahe İllallah La İlahe İllallah Muhammed Rasulullah Aleyhi Salâtullah Ve Selamu. Destur Ya Ricalallah.

Esselamun Aleyküm Ya İbadallah! Ey Rabbimizin kulları, Cuma namazına gelip katılmanız sizin için bir şereftir. Cuma namazı… Subhanallahil Aliyil Aziym bu dünyanın etrafında devam eder. Burada şimdi mübarek Cuma namazını kıldık. Âlemlerin Rabbi yedi gün içinde en şerefli gün cumaya şeref verdi. Cuma günü.

Cenabı Allah’a haftanın en mübarek günde olmayı ikram eylediği için şükür ediyoruz. Ve mümkün olduğu kadar, imkânımıza göre yapmaya çalışıyoruz. Şükürlillah. Allah’a şükürler olsun. Bütün övgüler ve şükürler ve şanlar ve şerefler Onun en sevgili ve şanlı temsilcisinedir.

Peygamberler mührüne kul demeye utanıyorum. Kulluk bize münasiptir ama Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v.) ezelden ebede Cenâb-ı Allah’ın temsilcisidir. Sadece bu dünya veya bu âlemler için değil, Âlemlerin Rabbinin yarattığı bütün âlemler içindir. Onu kim temsil eder? Kim? İsa a.s. mı? Musa a.s. mı? İbrahim a.s. mı? Nuh a.s., Âdem a.s mı? Hayır. Eğer Âdem a.s. temsilci olsaydı… O Âdem’i temsil etmeseydi bütün Âlemlerin Rabbini hakiki temsilcisini edemezdi.

Bilmelisiniz ve Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym demelisiniz. Bunu söylemelisiniz. Euzubillahimineşşeytanirraciym ve Bismillahirrahmanirrahiym demek kulluğun işaretidir.

Meded Ya Ricalallah. Ey sahibimiz, büyük şeyhimiz, bu üzerinde bulunduğumuz gezegeni idare eden. Cenâb-ı Allah sadece bir dünya yarattı zannetmeyin. O Allah’tır ve yaratılma asla durmaz, ezelden ebede devam eder. Kimse ezelinin veya ebedinin veya ebediyetin hakiki anlamını bilemez. Ezeliyun, Ebediyun, Sermediyun!! Allahu Ekber. Ey Rabbimiz.

Esselamun Aleyküm, burada mısınız? He…? Burada mısınız? Bizi pekçok hayaller, düşüncelerle meşgul eder. “Şeyhin bu sonsuz hikâyesini bitirince kaçalım, karnımız acıktı. Bu Şeyhin dergâhında hergün kebap bulacağımız zannetmiyoruz. Meşhur aşçı hergün çorba, çorba, çorba, çorba pişiriyor. Şeyh bugünü bitirsin de hemen kebap dükkânına koşalım.” derler. Benim dişlerim bitti ve benim protezlerim var, yiyemiyorum. “Şeyhin dişlerinin olmadığını anlıyoruz ve o hergün çorba içmeyi seviyor. 43 dişe ne oldu? Kaç tane var? 43? 50?

Sabah çorba, öğlen çorba. Kara denizden gelmiş çok antik birisi var. Ve her zaman derki “Bugün çorba içmelisiniz. Ama daha fazla olsun diye içine biraz da fasulye koyduk.”

“Yav bize hergün yemek için et verin. Mutlu olmamız için buraya bir kebap dükkânı açın. Kimse dinlemez ve cuma namazına gelirler ve insanlar oturup bana bakarlar ve “Şeyh, yeterlidir” derler.

“Kahvaltı yaptın mı?”

“Evet, sabah çorba, akşam çorba benim için daha iyidir.”

Biz sizin gibi yirmi yaşında değiliz. Biz doksan yaşındayız ve yeni dişlerimizi takarız ve kebap yemek isteriz. Herkesin aklında bir sürü şeyler vardır. Akıl ürünlerini hafızalarına koyarlar ki şöyle böyle, şunu bunu hatırlasınlar diye.

Ey insanlar, Allah Celle Celaluhu ile beraber olmaya çalışın. Ey kullar, her zaman kul olduğunuzu hatırlamaya çalışın. Biz kulluk için yaratıldık. Evet, biz yemek ve içmek için yaratılmadık, hayır. Ama insanlar sabahtan akşama lezzetli yemekler için yaratıldıklarını zannediyorlar. Hayır. Bu hayvanlar dünyasının sıfatıdır. Hayvanları ortaya bıraksan asla başını kaldırmazlar her zaman… Böyle (havaya) bakan hiç bir inek gördünüz mü? Her zaman (yere bakarlar).

Şimdi insanlar medeniyetin zirvesine ulaştık derler. Eğer onların medeniyeti inek veya öküz gibi olursa bu medeniyet değildir. Öküzler ve inekler her zaman ne yediklerine bakarlar. Şimdi nefsanî zevkler peşine koşarlar. Lezzetli yemekler yemek isterler. Ve tilki postu geymek isterler ve mutlu olurlar. Tilki postu geysin. Çok eyi. Var mı tilki? Ne derler?

Onlardan bazıları “Biz ayı postu giymeyi severiz bu daha iyidir” derler. Şey… Baba Tahsin? (Buyrun Efendim) Sen eşek postu mu geymek isten yoksa tilki postu mu? He…? Kürtler daha fazla fırında kuzu yemeyi sever. Kürtlerin şeyhi böyle oturur ve büyük tepsi getirirler ve baş kısmını şeyhin önüne koyarlar. Ve şeyh “Ellerinizi böyle yapın. Şimdi açlıkla savaşma zamanıdır. Öfkelenmeyin acıkmanız fark etmez” der. Nasıl? Top gibi olmuş.

Evet beyim, bu bütün insanların sıfatlarıdır. Ne yiyeceğiz ne içeceğiz ne giyeceğiz ne süreceğiz. Mısırlı biri şimdi der; “Ey sevgilim, yeni moda geldi arabamızı değişmeliyiz.” O da kızar, “Tüüüh, böyle saçma şeyler konuşma arabamız iyidir.”

“Hayır, hayır, arabamızı değişmeliyiz, yoksa bu gece kitlerim ve kapının altına pislik koyarım. Sen uyurken çocukların pisliğini üstüne dökerim. Anladın mı? Seni uyandırmak için.”

Evet, kendinizi o hayvanların dünyasıyla meşgul etmeyin. Onlar kendilerini sadece yemek ve içmekle meşgul ederler. Elhamdülillah, onların sizin gibi giyinmeye ihtiyaçları yoktur. Ey insanlar biz hepiniz Âlemlerin Rabbinin kullarıyız. Ve biz kulluk kıyafeti giymeliyiz, kulluk yemeği yemeliyiz, kulluk sıfatlarımız olmalı. Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v.) buyurdu; “Ey ümmetim, ben bir kul gibi oturuyorum ve bir kul gibi yiyorum. Kibirli olmayın, mütevazı olun.” Çünkü mütevazı olmadan kulluk asla kabul edilmez. Kul kendini kibirli yaparsa kul değildir. Şeytan her zaman şimdi yaşayan cahil nesile üfler. “Ey gençler, mümkün olduğu kadar kibirli olun. Mütevazı olmayın ama size kibirli olmak uygundur” der.

Onun için 21. yüzyıl insanların hepsi kibirli olma peşindeler, mütevazı biri olmanın değil. Onun için şimdi bu dünyada insanlar çok zor durumdalar. Bunun sebebi nedir? Çünkü herkes kibirli biri olmak istiyor. Kimse mütevazı olmayı kabul etmiyor. Kibirliler doğudan batıya, bu ülkede, Kıbrıs’ta bile öldürüyorlar. Pekçok üniversitelerde, ne için? Gençleri kibirli yapmak için. Onlar kibirli olunca bir işi kabul etmezler. Ve “Hayır, biz çalışamayız, yapamayız. Bizim diplomamız var veya bizim bir doktoramız var. Biz çalışmayız” derler.

Onun için burada Lefke’de yaşıyorum. Burası küçük bir kasabadır. Elli sene önce burada yaşayan insanlar Cenâb-ı Allah’ın onlara tarlalardan, bahçelerden, sulardan heryerde ne ikram ettiğine bakarlardı. Onlar çalışıyorlardı ve utanmıyorlardı. Şimdi onlar bu neslin dedeleridir ve onlar aldandılar. Çocuklarımızı eğitime göndermeliyiz ve diploma almalılar ve şu veya bu olmalılar dediler.

Onlar gönderdiği için şimdi bütün bahçeler, çiftlikler, hayvanlar terk edildi ve kedilerine bırakıldılar ve insanlar birşey yapamıyorlar. Geliyorlar ve “Ey Şeyh, bahçemize bak. Ey Şeyh, gelip tarlalarımıza bak. Ey Şeyh, gel sürülerimize bak” diyorlar. Çocuklarınız nerede? “Çocuklarımız var ama onların diplomaları var onun için gelip bakmazlar.” Şimdi bütün üniversiteler, yüksek okullar ne içindir? İnsanlara kibirli olmayı öğretmek için. “Bizim diplomamız var. Ben doktorum. Sen doktorsun.” Nedir bu? Onların öğrendikleri herşey kibirli olmaktır.

1940 yılında lisedeydim. İnsanlar bahçelerinde tarlalarında çalışıyorlardı. Ve yalnız bir okulda 35 tane talebe memuriyet için, hükümette çalışmak için bir diploma alıyordu. Polis, öğretmen gibi şeylerde. Bu adanın bütününde 35 kişi bir diploma alıyordu. Şimdi burada belki 35 bin talebe bulursun. Onlar ne yapıyor? Bütün krizler. Şeytan insanlara doğuda batıdaki sıkıntıların sebebini ve insanların neden birbirlerini yediğini söylemez. İnsanlar neden birbirlerini öldürürler, neden vururlar? Hiçbir şey için. Hiçbir şey için. Onlar büyük günahlar işliyorlar.

Ey insanlar, İslam insanları mütevazı kullar yapmak için geldi. Ama şimdi bu şeytâni müesseseler, şeytâni okullar, üniversitelerin hepsi insanlara kibirli olmayı öğretiyorlar. Kibir insanoğlunu aşağı düşürür, hayvanların seviyesinin altına.

Hakiki sebep budur ama kimse bunu söyleyemez çünkü hükümetin cezasından korkuyorlar. Kanunları böyle şeyleri söylemeye engel oluyor. Onun için daha fazla ve fazla ve fazla öğrenin diyorlar. Ve kibirli kimseler oluyorlar. İnsanlara kibri öğreten öğretmenleri şeytandır.

Peygamberimiz geldi ve buyurdu, “Kimse benim gibi mütevazı olamaz, ben kullum, Âlemlerin Rabbinin kulu olduğumu unutmuyorum.” Şimdi herşey yanlış yoldadır. İlahi müdahale gelmeden bu yanlış yollar giderilemez. Gelmeli. Onun için şimdi doğuda ve batıda, bütün ülkelerdeki sorunları ve krizleri bitirmek imkânsızdır. Bitmiştir. Ta ki Cenâb-ı Allah Mehdi a.s’ı ondan sonra İsa a.s’ı gönderene kadar. Onlar bütün bu kibirli olmayı öğrettikleri saçma eğitim merkezlerini yok edecekler. Göklerin ilahi emri ile yok edecekler. Olmazsa bütün ülkeler mahrumdur. Onlar bu korkunç durumdalar ve kimse insanları kurtaramaz.

Ey insanlar, o üniversitelerde ve akademilerde öğrenmeye koşmayın. Onların hepsi çöplüktür, çöplüktür, çöplüktür. Ve oların liderleri şeytandır. Bu ilahi bir ikazdır. Kimse “Ey Şeyh, sen yanlışsın” diyemez. Diyenler yârıne ölür, alıp götürülür. Şimdi yeni bir zuhurat başladı. Yarın Sefer ayına giriyoruz. Oniki ay içinde en ağır aydır. İnsanları öldürecek birşeyler olacağından korkuyorum. Batılın üstüne kurdukları herşey helak olacak.

Ey insanlar, gelin ve “Biz Rabbimizin kullarıyız. Ey Rabbimiz, bize kulluk için mütevazılık öğretecek birini gönder” deyin. Budur. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin. Ve Peygamberimiz (s.a.v) ümmetine şefaatini versin. İlahi huzurda en şerefli olan Seyyidina Muhammed (s.a.v.) hürmetine Fatiha.

İnşallah peygamber sancağı altında buluşuruz.

Mehdi a.s. sancağı altında buluşuruz.

İsa a.s. sancağı altında buluşuruz.

Cennette de buluşuruz.

Aferin size aferin.

UA-984942-2