Available in: English   Turkish   Go to media page

HİÇ BİLENLERLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Salı, Şubat 2, 2010 Lefke, Kıbrıs

Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber La İlahe İllallahu Allahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd. Allâhümme Salli Vessellim Ve Barik Âlâ Seyyidina Ve Nebiyyuna Ve Habibuna Seyyidel Evveliyn Vel Âhiriyn Seyyidina Muhammed (s.a.v.) Ya Rabbi… Ve Barik.

Esselamun Aleyküm. Meded Ya Sultanul Evliya. Ey sahibimiz, bu dünyanın sahibi, ilkönce af diliyoruz. Sen, sahibimiz, Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’den bizim için af iste.

Biz birşey bilmeyiz. Yalnız sen, bu dünyaya ait olan Sultanul Evliya ne bildirirsen. Kaç tane Sultanul Evliya biliyorsunuz? Sayısız, sayısız çünkü Cenâb-ı Allah herşeyi en mükemmel durumda yarattı. Herşey mükemmel olmalı. Bu dünyanın sahibi, Kutup, bir karıncanın nerede olduğunu bilmelidir.

Esselamun Aleyküm dinleyicilerimiz. Benim gibi düşüncesiz olmayın. Biraz yüksek olun. Biraz yükselince göklerden ihtiyacımız olanlar daha fazla netleşir. Bizim temizlenmemize göre ilahi zuhurat gelir. Evet. Doğudan batıya iyiler maşallah. Evet, onlar çok mutlu insanlar, Merhaban Ya Merhabanı, ey… ey… iyiler. İyilerden olmaya çalışın. İyilerden olmamak çok acınacak şeydir. Tuğba, iyilerden olanlara müjdeler vardır. İyilerden olmaya çalışın.

Esselamun Aleyküm, kısa bir zaman için dikkatinizi verin. Sahiplerimiz uzun bir sohbet yapmıyor çünkü insanlar çoğunlukla benlikleriyle meşguller. Bencillik, insanların çoğunun kötü veya kirli seviyede olduğu anlamına gelir. Şimdi insanlar çoğunlukla kirli seviyedeler. Bu dünyadan gittiklerinde bu dünyadan ne getirdilerse oraya götürecekler. Mesela bizim zamanımızdan önce köylüler çalışıyorlardı ve pekçok şeyler ekiyorlardı. Meyveler, sebzeler ve buğday ve arpa. Pekçok şeyleri hazırlıyorlardı. Senenin içinde eski gelenek olarak her sene bir panayır olurdu. Vatandaşlar bunları bir panayıra getirirlerdi. Ve insanlar gelip satın alırlardı.

Onlar en iyilerini getirmeye çok dikkat ediyorlardı. En iyilerini getirirlerdi - iyi olmayanı değil. En iyisi olmayanı yemeleri için kendi çocuklarına ve ailelerine verirlerdi. Ama en iyilerini insanlara satmak için getirirlerdi. En iyi olanlarını getirmeye çalışıyorlardı.

Bu yerin adı nedir selefi ulemaları? O son günde gelecekleri yer. İnsanlar büyük bir yere gelecekler, mahşer yerine herkes gelecek. Ve herkes ne getirdiğine bakacak çünkü Âlemlerin Rabbi meleklere emredecek; “Kullarımın bugün için büyük panayıra ne getirdiğine bakın.” Pekçok insanlar utanacak çünkü onlar iyilerini değil ama utanacak malzemeleri vardır. Yevmul Ard, bütün insanlar getirdiklerini göstermeye, bakmaya, utanmaya, gurur duymaya gelecek.

Ey insanlar, inanmalısınız. Sarhoş olmayın. Akılsızlar gibi olmayın. Birşey anlamayan hayvanlar gibi olmayın. Panayır gününe ne getireceğinizi düşünün ve hazırlayın, evet.

Ey insanlar, kıyamet gününe iyi şeyler getirmeye çalışın, hazırladığınız iyi şeyleri. Cenâb-ı Allah’a inanın. O sizi yarattı. “Allah yoktur” diyen şeytâni fikirleri takip etmeyin. Allah olmazsa bu kâinatı yoktan kim vâr etti? Kendinin yaratılmadan meydana geldiğini söyleyen akılsızlardır.

Söylemeye üzgünüm ki şimdi insanlar medeniyetin son noktasına ulaştıklarını zannederler. Onların medeniyeti onlara Yaratanı inkâr ettiriyor. Medeniyet size “Allah yoktur” diyorsa, medeniyet size Yaratan yoktur diyorsa bu cahilliğin en derin noktasıdır. Bu nasıl olur. İnsanlar binlerce senedir “Biz Allah’ın kullarıyız” diyorlar. Şimdi “Allah yoktur” diyorsunuz. Nedir bu saçmalık? Bu mu onların medeniyeti? O akılsız insanları eğitmek için kutsal kitapları üniversitelere ve yüksek okullara koymazlar. Ve yetkililer “Allah vardır ve biz onun kullarıyız” demezler.

O bizi Yaratandır. Yaratan yoksa “Yaratan” ve “yaratılan” kelimelerini lügattan çıkartın. Evet, neden “yaratmak, Yaratan, yaratılanlar” kelimeleri kullanıyorsunuz? Bu kelimelerin hakikati yoksa neden kullanıyorsunuz? Yaratan vardır. Bunlar kendi kendine meydana geldi demesi doğru değildir diyorsunuz. Nedir bu saçmalık? Herşey kendi kendine mi meydana geldi? Yaratılmış olan en mükemmel varlık insandır, o kendi kendine mi vâr oldu?

Erkek ve kadın olmazsa insan nasıl meydana gelir? Nasıldır bu, bunu neden kullanmazlar? Herkes, bütün milletler, bütün hükümetler, bütün eğitimler insanlara ne öğretiyorsunuz? İnsanları neden eğitiyorsunuz ve bunlar başkası tarafından değil kendi kendine meydana geldi, ben kendi kendimi meydana getirdim, kendim öleceğim diyorsunuz? Kendinizin yaratılma emrini ne zaman verdiniz? Ve bir zaman sonra nasıl teslim oluyorsunuz? Şimdi insanlar yaşamayı çok severler, ölmeyi asla sevmezler. Herşey ellerinizdeyse neden ağlıyorsunuz? Herşey kendi iradenizdeyse neden yaşlanıyor, yaşlanıyor, ölüp bitiyorsunuz?

Siz kendinizi meydana getirdiyseniz bu fikre bir delil getirin. Ama şimdi bütün milletler ateisttir, “Allah yoktur” derler. Nedir bu saçmalık? Allah olmazsa nasıl meydana geleceksiniz? “Ben kendimi var ettim”, çok güzel. Sen ebedi vâr olmak istersin. Neden ölüme engel olmuyorsun?

İnsanoğlu her zaman genç kalmak ister. Sizi kim yaşlandırıyor. Sizi yaşlandırana mani olun. O sizi yaşlandıran rüzgârı kayıp edin. Neden düşüp ölüyorsunuz? Yaratılmak sizin iradenizdeyse bunu yapın.

Bunu yapamıyorsanız bu büyük yalanları neden söyleyip de insanları bütün büyük sıkıntılara atıyorsunuz? Ve sonuçta da ölüyorlar. Yaratılmanız sizin elinizdeyse neden düşüp ölüyorsunuz?

Şimdi insanların sarhoşluk zamanıdır. Şimdi insanlar sarhoşlardır. İnsanlar her zaman içerler ve daha fazla sarhoş olurlar. Sarhoş olmakla akıllarına, anlayışlarına ve iradelerine hüküm edemiyorlar, herşeyi kayıp ediyorlar demektir. Sarhoş bir kimsenin bir iradesi yoktur. İradesini kayıp etmiştir. Birşey yapamaz, söylediğini anlamaz, ne yaptığını hiç anlamaz. Bundan dolayı insanlara bu gezegende lanet iniyor. Evet, füzeler fırlatıp dünyamızı uzaktan bir futbol gibi görüyoruz diyorlar. Güzel. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz, bu gezegeni futbol gibi yapan kimdir?

Uzaktan bakınca kıtalar, okyanuslar, insanlar, hayvanlar ve bitkilerden sayısız varlıklar görüyorsunuz. Bu küreyi oraya yerleştireni neden söylemezsiniz? Neden sormuyorsunuz? Kendi kendine mi?

Bu küre hareket ediyor diyorsunuz. Pekçok hareketleri vardır. Kendi etrafında döner ve kendi yörüngesinden döner. Bu yörüngede güneşin etrafında döndüğünü söylüyorlar. Güneşte hareket ediyor. Bunları kim yapıyor? Yoksa birşey kendi kendine mi olur? Nedir bu saçmalık? Bu icadı insanlara kim çıkarttı? İnsanlar nasıl “Evet” derler? Bu onların seviyelerinin hayvanlar seviyesinin altında olduğunun anlamına gelir. Hayvanlar düşünemezler ama seni Yaratan ve meydana getiren seni düşündürüyor.

Düşünmek bütün kapalı kapıların anahtarıdır. Bunu düşünmekle açabilirsin. Ve düşünmek senin yeteneğine göre olur. Kimsenin düşünmesi aynı seviyede olmaz, hayır. Farklı seviyeler, farklı düşünceler, farklı anlayışlar, pekçoktur. Herkesin düşünmesi farklıdır. Size düşünmeyi kim verdi? Düşünmeyi size kim ikram etti? Kendinizden mi oluyor yoksa dışarıdan mı geliyor? Size kim düşündürüyor? Belki okuduklarınız sizi düşündürüyor. Kitaplara bakıp düşünürsünüz ama bu da başka birisine aittir, sana değil. Sen birşey düşünemezsin çünkü birşey bilmiyorsun. Estâuğuzubillah;

(Zümer:9) هَلۡ يَسۡتَوِى ٱلَّذِينَ يَعۡلَمُونَ وَٱلَّذِينَ لَا يَعۡلَمُونَ‌ۗ

<< Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?>>

Ey selefi ulemaları, bunun mukaddes kitaptan olduğunu neden söylemezsiniz, neden bir tefsir yapmazsınız? En son olan, en şerefli en güçlü Kurân-ı Kerîm’dendir. Neden insanlara Kurân-ı Kerîm’de yazanları söylemezsiniz? Kurân-ı Kerîm’de Peygamberler Mührüne Salât yapın mı yazar yoksa Kurân-ı Kerîm’de “Allah Allah” diye zikir çekmeyin diye mi yazıyor? Kurân-ı Kerîm size bildikleriniz yeterlidir onun dışında başka ilim yoktur mu yazıyor? Cenâb-ı Allah buyurur;

(Yusuf:76) وَفَوۡقَ ڪُلِّ ذِى عِلۡمٍ عَلِيمٌ۬

<>

Kendinizin son kimseler veya en yüksek seviyedeki eğitilmiş kimseler olduğunuzu söylemeyin. Biz biliriz, biz öğretiriz, bizi takip edin demeyin - bu batıldır. Yanlıştır, büyük yanlış.

Selefi ulemalara soruyoruz. هَلۡ يَسۡتَوِى ٱلَّذِينَ يَعۡلَمُونَ وَٱلَّذِينَ لَا يَعۡلَمُونَ‌ۗ Bu Arapça mı Türkçe mi? Bunu bilen kimseler var bilmeyen kimseler de var demektir. Bir kimsenin herşeyi bilmesi şart değildir. Sizin bilmediğinizi başkası bilir.

(Yusuf:76) وَفَوۡقَ ڪُلِّ ذِى عِلۡمٍ عَلِيمٌ۬

<>

Bildiklerinizle kibirlenmeyin başkalarının seviyesi daha yüksek, yüksektir. Bize insanlara Kurân-ı Kerîm’in hakikatleri tebliğ etmek emredildi. Neden Avrupalılara, Amerikalılara, Ruslara, Hıristiyanlara söylemezsiniz; Ey insanlar, sizin yaptığınızın ilmin zirvesinde, üstünde başka bir ilim olmadığını zannetmeyin. Onlara sizin bildiğinizin üstünde daha yüksek, yüksek, yüksek seviyeli olanların olduğunu söylemelisiniz.

(Yusuf:76) وَفَوۡقَ ڪُلِّ ذِى عِلۡمٍ عَلِيمٌ۬

<>

Bu durmadan devam eder. Durduğu bir dakikası yoktur, hayır. Her zaman, her gün, her saat, her dakika yeni ilimler gelir, ilim okyanusları. Bu Yaratanın ilmidir ve yaratılanlar sınırlı değildir. Ve ilim öğrenmenin asla sınırı olmaz, hayır devam eder. Yeni yaratılışlar ve yeni ilim seviyeleri. 19. Yüzyıldaki insanların seviyeleri başkadır. 20. Yüzyıldaki insanların anlayış seviyeleri ve ilimleri başkadır, aynı olamaz. Onun için “Biz selefi ulemalarız ve başkalarını kabul etmeyiz” diye kibirlenmeyin. Nedir bu? Bu en büyük cehalettir.

Eh… Size soruyorum, kaç kilo olduğunuzu biliyor musunuz? Bana söyleyin. Ben bilmem. Size söylemem için bir teraziye bakmam gerekir. Nasıl? Biz âlimiz, biz herşeyi biliriz derler. Şimdi kilonuzun ne kadar olduğunu söyleyin. Söyleyemezsiniz. Bu kimsenin herşeyi bilmediği anlamına gelir. Ama seviyeler üstünde seviyeler vardır. İnsanlar tırmanırlar, tırmanırlar. Bizim bildiğimizi kimse bilmez diye ilmi bir kareye kilitleyip de anahtarı cebinize atmayın. Hayır, bu doğru değildir. Öğrenmelisiniz.

(Zümer:9) هَلۡ يَسۡتَوِى ٱلَّذِينَ يَعۡلَمُونَ وَٱلَّذِينَ لَا يَعۡلَمُونَ‌ۗ

<< Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?>>

Bilmemenin seviyesi sayısızdır ve ilminde seviyeleri sayısızdır, sayısız. Bu yerdeki bildiğimizi bizden başkası bilmez zannetmeyin. Olamaz. İnsanlar her zaman يَعۡلَمُونَ bilir veya aynı zamanda لَا يَعۡلَمُونَ bilemez. Sizin bildiğiniz birşey olur ama onun dışında başka bir seviyede de cahil olursunuz. İlmi kimsenin giremeyeceği bir halkaya koyup kendine ait yapma. Hayır, ilim sayısız okyanuslardır.

Birşey söyle ve başkalarına da yol ver. Onun için söylüyorum;

(Zümer:9) هَلۡ يَسۡتَوِى ٱلَّذِينَ يَعۡلَمُونَ وَٱلَّذِينَ لَا يَعۡلَمُونَ‌ۗ

Bazen Avrupalılar daha fazla bilir, bazen doğulular bilir. Bazen batılılar birşey bilmez, bazen doğulular daha fazla bilir. Bu onların bildikleri Hadis-i Şeriftir, öğrenmeye çalışmalıyız. Utlubul-İlme Minel-Mehdi İlel-Lahd.<< Doğuştan, ölünceye kadar, ilim öğren>> Bu öğrenmek için sonsuz okyanuslar demektir, öğrenmelisiniz. Ve öğrendiğiniz size Marifetullah için yardımcı olur. Öğrenmemek şahsi bilmeniz için değildir ama öğrendiğin sana ilahi ilimlere yol açar. Şimdi dünyadayız ve körüz. Bu atmosferin arkasında ne olduğunu bilmiyoruz.

Uzayın anlamı nedir? Uzay nedir? Arapçada Feza derler. Feza nedir? Birşey var mı yok mu? Feza. Hiçbir şey derseniz, hiçbir şey yoksa hiçbir şeyden nasıl milyonlarca Samanyolları olur? Bu birşeyler olması gerekir demektir yoksa bunlarda hiçbir şey olur.

İlim okyanustur, bir tane değil - okyanuslardır. Okyanusların seviyeleri farklıdır, kırmızılar, maviler, yeşiller, sarılar, kahverengiler, beyazlar, siyahlar. Her birisinin bir kimliği vardır. Beyaz rengi ne verir? Sarı rengi kim yapar? Mavi rengi kim yapar? Erkeği kim yapar? Kadını kim yapar?

Ey insanlar, birşey öğrenmeye çalışın ve Ayet-i Kerîme’deki gibi kaçmayın. He…? Ayet-i Kerîme mi? Şimdi insanların kimlikleri hakikatlerden kaçarlar. Eşeklerin aslanlardan kaçtıkları gibi. Aslanlar olmaya çalışın eşek değil. Evet? Cenâb-ı Allah bizi affeylesin.

Allah Allah Allah Allah Allah Allah AziyzAllah

Allah Allah Allah Allah Allah Allah Subhanallah SultanAllah

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum duuuum”

Fatihah.

40 dakika? (49 dakika) He…? Çok fazla.

Allah Allah Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber-ul Ekber. Aman ya Rabbi. Tövbe Estağfurullah. Evet beyim. (544000 kişi)

Allah Allah Allah Allah Allah Allah

Allah Allah AziyzAllah

UA-984942-2