Available in: English   Turkish   Go to media page

O HALDE ALLAH’A KOŞUN

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Perşembe, Mayıs 20, 2010 Lefke, Kıbrıs

La İlahe İllallah La İlahe İllallah La İlahe İllallah Muhammedun Rasulullah Aleyhi Salâtullah Vesselamu. Sümme Selamu Aleyh Ehlul Melekût Ya Ehlel Ceberut Esselamun Aleyküm Ve Rahmetullahi Ve Berekatuhu. Meded Ya Ricalallah.

Esselamun Aleyküm ey insanoğlu doğudan batıya, kuzeyden güneye. Bu gezegen üstündeki herkes hoşgeldiniz. Vâr olduğumuz için mutlu olun. Eğer bir atom olsaydık yaratıldığımız için bu bizim için sayısız şeref olurdu. Yaratılmamış olsaydık şerefimiz olmazdı, bizim için birşey olmazdı. Elhamdülillah, yaratılanların arasında Âlemlerin Rabbi bize ikram ettiği şerefi başka hiçbir varlığa ikram etmedi. Ama herkes Rabbinden ikram alır, şüphe yoktur. Ama en yüksek şeref insanoğluna ikram edildi. Ve iyi bir dikkat, tam bir dikkat istiyoruz. Ve sorumlu olana itibar ediyoruz. O dünyadaki insanoğlunu gözetler. O bu dünyadaki bütün insan tabiatından mesuldür. Onun bir sorumluluğu vardır.

Esselamun Aleyküm en mübarek kimse. Sana Âlemlerin Rabbi tarafından bir mübareklik giydirildi. Senin mübarekliğin sana insanoğlu tarafından giydirilmedi. Birisine ikram eden ve bir mübareklik giydiren bir insanoğlu olursa bunun kıymeti yoktur. Ama mübareklik ilahi bir ikramdır. O bir kimseye giydirirse o kimse hakiki bir mübarek olur. Bizim taklit unvanlarımızla bir kimseye şunu veya bunu vermek gibi değildir.

Ve Euzubillahimineşşeytanirraciym diyoruz. Bütün kötülükler, bütün karanlıklar, bütün sorunlar, bütün acılar, bütün çileler şeytan ve neslinin adınadır. Onun nesli var mı?

Ey selefi ulemaları Merhaban. Şeytanın nesli var mı yok mu ne düşünüyorsunuz? Evet, vardır, vardır. Her gün ne kadar yeni insanlar doğarsa şeytan da onlara kendi neslinden getirir. Eğer şimdi 5 milyar insanlar varsa 5 milyar veya daha fazla şeytan vardır. Ateşe çağırır. Çünkü şeytan ateşten yaratıldı ve insanoğlunun da onunla ateşe gelmesi ister. İnsanoğlunu da ateşten bir varlık yapmak ister. Ve insanlar şeytanın peşine koşarlar ve şeytanın neslinden isterler. Onlar şeytanın onlara böyle değerli şeyler ikram ettiğini zanneder ve onun peşine koşar. Bütün teknoloji ateştir. Şeytandan gelen ateşin bir kıvılcımı insanoğluna açıldı. O ateşten her şekil teknoloji yaparlar ve buna bağlı olurlar. Bir kıvılcım yeterlidir. O bir kıvılcım dünyadaki herşeyi yakabilir. Ama o ateş kıvılcımı kontrol altındadır yoksa şeytan insanların hepsini ateşinde yakar.

Acayip, bu çok şaşırtıcı birşeydir. Şeytan yapabilir ama ona yalnız bir kıvılcım verilmedi. İki kıvılcım insanoğlunun herşeyini yakar. Ama şeytan idare altındadır ve insanlar ilahi korunma altındadır.

Onlardan bazıları o korunmadan kaçmak isterler ve ateş onlara gelir. Onun için şimdi insanlar ondan daha fazla güç almak için şeytani yerlere gelirler. Ama bu cahil insanlara verilen son sınırdır ki daha fazla verilmeyecek. Bir kıvılcım herşeyi yakar. Ama itfaiye vardır. O birşey değildir ama bu dünyada sorumlu mübarek kimsenin emri altında sorumlu olan vardır. Onlar kontrol altındadır, bundan daha fazlasını yapamazlar yoksa biterler, herşey yanar. Dokunabildiğiniz herşeyi yakar. SubhanAllah.

Ey insanlar, Esselamun Aleyküm. Hoşgeldiniz katılanlarımız. Ben insanları korumak için en zayıf kimseyim. Bu anılmaz bile, evet. Pekçok kimseler o mübarek kimsenin emrine bakarlar, bakarlar. Ve de onlara oklar atarlar. Oklar ateşten yaratıldı. Melekler onlara maddi oklardan gönderir. Bu onlara dokunur ve onları faydasız yapar. Ama şeytan insanoğlunu helak etmek için hemen başkasını getirir. İlkönce bedensel yok etmek ister. Ondan sonra şeytan onların şereflerini yıkmak ister. Ey Ezher ulemalar, insanlarınıza böyle şeyleri söylüyor musunuz? Onları ikaz eder misiniz etmez misiniz? Hiç işitmedim. Siz Müslümanları ve de başkalarını koruması için birşeyleri açığa kavuşturmalısınız. Evet, şeytan her zaman insanoğlunu ateşinde helak etmeye koşar. O dünyadan yetkili olan kimsenin emri altında olan koruyucu kimseler vardır. O ateşin ortaya çıktığı heryerde onun üstüne gider.

(Al-i İmran:54) وَمَڪَرُواْ وَمَڪَرَ ٱللَّهُ‌ۖ

<<(Yahudiler) tuzak kurdular; Allah da onların tuzaklarını bozdu>>

Arapça da bilmelisiniz. وَمَڪَرُوا. Onlar kimdir? Şeytan ve neslidir. Şeytan ve nesli her zaman hileler yapar. İnsanoğluna sayısız hileler gönderir. Onlar nükleer bombalar veya böyle şeyler kullanamazlar, hayır.

Ama insanların hakiki varlıklarını ve hakiki şereflerini yıkmak için böyle şeyler gönderir. وَمَڪَرُوا Hileler ne için? Şeytan insanoğlundan şereflerini almak için yaptı. Ama Allah Subhanehu Ve Teâlâ (Al-i İmran:54) وَمَڪَرُواْ وَمَڪَرَ ٱللَّهُ‌ۖ buyurur. Onlar asla insanoğluna karşı birşey yapmak için dinlemezler. Özellikle de insanlıklarına ve bu insanoğluna bir şeref verir. Şeytan insanoğlunu maddi ve manevi nişan alır. Pekçok hileler kullanır. Kendinizi birisinden kurtarırsanız başkası yakalar. Ama insanoğlunu Yaratan ve onları ilahi halifesi olmakla şereflendiren onun en şerefli varlığı insanoğluna dikkat eder.

وَمَڪَرُوا şeytan insanoğlunu helak etmek için en fenasını yapar. Şeytanın hileleri sonsuzdur. Cennette Âdem ve Havva’dan başladı. Onları kullandı ve dışarıya attırdı ve onları takip etti. Onlar dünyaya indiler ve şeytan da kendini onlardan sonra dünyaya attı.

Cenâb-ı Allah Âdem a.s’ ı yarattığı zaman o yatıyordu. O zaman Cenâb-ı Allah’ın ruhu, sır kuvvet ve sır şerefi daha Âdem’e verilmemiştir. Heykel gibi yatıyordu. Şeytan gelip o yaratılan şekle baktı. Böyle (vurdu). Ve “Boş, içi dolu değil” dedi. Ondan sonra Âdem a.s.’ın ağzından girdi, heryere baktı ve dönüp geri altından çıktı. Ve “O yeni varlıktır ama boştur. Boş içi dolu değil. Mühim değil. Dolu birşey değilse o yeni varlığa hükmetmek benim için kolaydır” dedi. Onun için o şeytanın ilk konuşmasında “Bu yeni bir varlık ve bu boştur. Ben o yeni varlığa hükmederim” dedi. Bakın, herkesin burada (ağzından) ve altından açıktır. Bu şeytana bedenimizin heryerine girmek için yetki verilmiştir demektir. Ve de “Mühim değil, ben ona hükmedebilirim çünkü o boş bir kimsedir” dedi. Onun için şeytan ve nesli her zaman insanın peşinde aşağıdan yukarıdan koşar. Onlar insanoğlunun yeni neslini aşağıdan yukarıya tam hüküm eder. Onun için “Önemli değil” dedi. وَمَڪَرُوا Şeytan insanoğlunu çengeline takmak için sayısız hile ve tuzaklar hazırladı.

Ama Âlemlerin Rabbi وَمَڪَرُوا buyurur. İnsanoğlunu kendi peşinden götürmek için sayısız çengeller takar. Onlar ateşten yaratıldı ve bu 4 unsurlardan yaratıldı ve onları kendi arkalarından ateşe götürürler.

Ama Âlemlerin Rabbi buyurdu;

(Al-i İmran:54) وَمَڪَرُواْ وَمَڪَرَ ٱللَّهُ‌ۖ

<>

Bunu yaparlar ama Cenâb-ı Allah asla insanları onların ellerine bırakmazlar, hayır. Şeytanın kullandığı bütün tuzaklara ilahi korunma gelir, onları durdurup bozar. Onlar yapmak isteyince tuzaklarına ilahi korunma gelir ve ilahi savunma gelip onları kapatır. Onun için şimdi insanlar şeytani tuzaklara geldiler. Şeytan doğudan batıya, kuzeyden güneye koşar ve insanoğlu benim idarem altındadır diye o kadar mutlu ve gururludur. Bütün insanoğlu için pekçok takipçilerini ve askerlerini kullanır. Şeytanın askerleri neslindendir. Ve insanları içinde daha kuvvetliler ama şeytanın takipçileri vardır ki insanları idarelerinin altında almak için onlara insanlar aracıyla musallat olurlar. Ama Âlemlerin Rabbi buyurur; Ben şeytanın tuzaklarının hepsini kapatırım ve insanoğlunu istediğim gibi korurum. Onun için şeytan çok dikkatli veya ben yüzde yüz bütün insanoğlunu sancağımın altına alacağım ve ateşe götüreceğim diye ümit eder. Ben ateşten olduğum için önemli değil ama onlar benimle beraber gelecekler. Ben onları azap olmak için cehenneme götüreceğim.

Bir filozof bir tartışma yapmıştı ve “Ateş ateşe birşey vermez” demişti. İkincisi de “İnsanlarda topraktan yaratıldı ama toprak onlara acı verir” dedi. Şeytan “Biz ateşteniz, onun için önemsemeyiz. Ateşten olan birşey bize bir acı vermez” dedi. Ve insan filozofu da “Biz de asla toprakla cezalanamayız” dedi. Ve bu ikinci kimse bir taş alıp onun başına vurdu. Ve o “O aman başım” dedi. “Başın bir acı çekiyorsa şeytan ateşten bir acı çekmeli” dedi. Şimdi söylediğimizi ulemalarımız insanlara söylesinler; “Ey insanlar, şeytana dikkat edin. Şeytan sizin peşinize koşar ve dikkat edin.” Nereye? İnsanlar biz şeytanın hile ve tuzaklarından nereye koşalım derler. Cenâb-ı Allah buyurur:

(Zâriyat:50) فَفِرُّوٓاْ إِلَى ٱللَّهِ‌ۖ

<>

Ey insanlar, Allah’a koşun o zaman burada ve buradan sonra kurtulursunuz. Neden böyle şeyleri söylemezsiniz ey Hıristiyanların kutsalları ve Yahudilerin kutsalları? Ve Müslüman yetkilileri neden insanların Allah’a koşmalarını hatırlatmazlar? (Zâriyat:50) فَفِرُّوٓاْ إِلَى ٱللَّهِ‌ۖ Ama söylemeye üzgünüm ki onlar batılı ülkeler, batılı insanlar peşine koşarlar. Onlar batılı ülkelerde korunmak isterler. Batılı yollarla korunmak için batılı ülkelere koşarlar. Onlar yanılıyorlar. Müslüman bölgelerinde herkes batılaşmış devletler olmaya çalışıyorlar. Bu yüzde yüz yanlıştır.

Ey insanlar, ey ulemalar neden söylemezsiniz? İnsanlarınızı ve hükümetlerinizi rahat ve mutlu bir hayat veya yüksek hayat veya en sosyal hayat bulmak için batılı ülkelerin peşine koşmayın diye ikaz etmelisiniz.

Cenâb-ı Allah SubhanAllah (Zâriyat:50) فَفِرُّوٓاْ إِلَى ٱللَّهِ‌ۖ buyurur. Ey varlıklarım bana gelin. Peygamberimiz, “Ey insanlar, Allah’a koşun” buyurur. Maddi ve manevi bir korunma isterseniz Allah’a koşun.

Cenâb-ı Allah’ı nerede bulursunuz? Cenâb-ı Allah’ı ilahi kitabı Kurân Âziymu Şan’da bulursunuz Kurân Âziymu Şan size nasıl Cenâb-ı Allah’a koşacağınız yolları gösterir. Bunu yapmazsanız asla burada ve buradan sonra korunmazsınız çünkü şeytanın egemenliği sizi kuşatır. İslam sizi sarmaya ve sizi ilahi huzura götürmeye geldi. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin. Fatiha.

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

Ey insanlar, Allah’a gelin. Cenâb-ı Allah’ı nerede bulursunuz? Halifesi Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’da. Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’e koşun yolunuzu bulursunuz, Allah’ı bulursunuz. Fatiha.

40 dakika?

*43 dakika*

Tamam.

Kaç kişi?

*562 000*

UA-984942-2