Available in: English   Turkish   Go to media page

Yüksek Seviyelerden Düşük Seviyelere Inmeyin

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Perşembe, Temmuz 8, 2010 Lefke, Kıbrıs

Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber La İlahe İllallahu Allahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd. Subhan Sensin, Sultan Sensin, Subhan Sensin Sultan Sensin Ya Allah. Ente Subhan Ente Sultan. Ya Rabbel Alemiyn, bizi affeyle. Salli ya Rabbi Vessellim Âlâ Habibike Seyyidel Evveliyn Vel Âhiriyn Seyyidina Ve Nebiyyuna Seyyidil… İmamul Ruslul Kiram Şereftehu Bi Leyletul Mirac Zidhu Ya Rabbi İzzu Ve Şerefa Nûren Ve Surura Minel Ezeli Minel Ebed. Subhansın. Sümme Selamu Aleyh Ya Men Huve Mutesarrifun Fiddünya.

Bu dünyadaki herşey için sorumlu olana da selamımız var. Estağfurullah, Estağfurullah, Estağfurullah. O semavi kimseler arasında yetkili bir kimsedir. O Kutbul Mutesarrif olarak bilinir. Onun öyle bir kuvveti vardır ki doğulu ülkeleri batılı ülkelere değiştirir, batılı ülkelerin insanlarını doğulu ülkelere getirir. SubhanAllah. Cenâb-ı Allah böyle yetkiyi bir kimseye verdi.

Ey insanlar, dinleyin, işitin ve itaat edin. Bu gezegende ne için olduğunuzun vazifesini bilmelisiniz. Bu meseleyi sormalısınız. Rabbuna ve Rabbul Alemiyn. Bütün varlıkların Rabbi, her varlığa buyurur;

(Al-i İmran:191) رَبَّنَا مَا خَلَقۡتَ هَـٰذَا بَـٰطِلاً۬ سُبۡحَـٰنَكَ فَقِنَا عَذَابَ ٱلنَّارِ

<< Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru!

Bu Âlemlerin Rabbinin, bütün kâinatın Rabbinin bir eğitimidir. Ey insanlar, euzubillahimineşşeytanirraciym deyin. İşitin, dinleyin ve anlamının ne olduğunu düşünün. Ne için meydana geldiğimizi sormalı ve öğrenmeye çalışmalısınız. Euzubillahimineşşeytanirraciym deyin. Ey insanoğlu, kirli varlıklardan kaçın veya kâinatta en kirli olandan kaçın. Kaçmazsanız onun gibi kirli olursunuz. Onun için Cenâb-ı Allah buyurur;

(Tövbe:28) إِنَّمَا ٱلۡمُشۡرِكُونَ نَجَسٌ۬

Innemel müşrikûne neces.

<< Muhakkak ki müşrikler pisliktirler>>

Sadakallahul Aziym. Neces; necis buyurmaz, neces. Bunun anlamını zayıf bir kula ikram ediyorlar. Neces bir okyanus gibidir. Birisi içine dalarsa necis olarak çıkar. Acayip. SubhanAllah. Neces kirlilik okyanusudur. Innemel müşrikûne neces. Onlar içine koşarlar, onlar o kirli okyanusa dalarlar ve çıkınca neces olurlar. Onlar mühürlenirler. Necis ve neces; necesu. Subhanallahu Aliyil Aziym. Neces, Müşrik. O Şeytanı takip edenler, neces, kirlilik okyanuslarındadır. Kim içine dalarsa necis, kirli olarak çıkar. Tövbe estağfurullah, tövbe estağfurullah.

Ey insanlar, estağfurullah deyin. Ey Rabbimiz, bizi o kirli okyanuslara daldırma. Biz temiz kimseler olmayı severiz. Ve temizlik vahdâniyet okyanusundan gelir. Vahdâniyet okyanusları sizi temizler. Bunun aksine vahdâniyet okyanuslarından kaçanlar kirlilik okyanusuna düşerler. Bu sadece Şeytan ve Şeytanın takipçileri içindir. Kirlilik okyanusunu temsil edenler Şeytanla doludur. Şeytan kirlilik okyanusudur. Kim takip ederse içine düşüp kirli olur.

Esselamun aleyküm katılanlarımız. Dinleyin, işitin ve anlamaya çalışın. Anlayış olmazsa seviyeniz anlamayan varlıkların seviyesinde olur. Daha iyisi onlar eşekler seviyesindeler diyebiliriz. Kim anlamaz veya anlamak için düşünmezse onların seviyesi eşeklerin seviyesindedir. Ey katılanlarımız, yüksek seviyeden eşekler seviyesine inmeyin. Ama söylemeye üzgünüm ki yaşayan insanların çoğu eşekler seviyesindedir. Hoşlansanız da hoşlanmasanız da bunu bilmelisiniz.

Ey dinleyicilerimiz, öfkelenmeyin, hayır. Doğru olanı kabul edin. Doğrular mukaddestir; bunu kabul etmelisiniz. Ey Selefi ulemalarımız, merhaban. Size bir soru vardır. Onları alakadar eden bir soru vardır. Bir soru vardır. Belki şaşırırsınız ama bu bir sorudur. Cenâb-ı Allah Celle ve Âlâ ne buyurur? Estâuğuzubillah;

(Lokman:19) إِنَّ أَنكَرَ ٱلۡأَصۡوَٲتِ لَصَوۡتُ ٱلۡحَمِيرِ

Inne enkeral esvâti le-savtul hamîr

<>

Ulemalar? Bu Ayet-i Kerîmeyi okuyor musunuz okumaz mısınız? Bu sormam gereken çok mühim bir noktadır. Size sormam için bana geliyor. Sizden birinizin minbere çıkıp bu Ayet-i Kerîmeyi okuduğunu hiç işitmedim. Eğer bir kimse minberde bu Ayet-i Kerîmeyi okursa ona mutlu olsun diye bir madalya veririm. Cenâb-ı Allah neden inne enkeral esvâti le-savtul hamîr buyurur? Bunu hiç düşündünüz mü düşünmediniz mi? Bunu düşündüğünüzü zannetmiyorum. Bunu geçersiniz. Siz sadece daha fazla Kurân-ı Kerîmi Hatmi Şerif yapmakla ilgilenirsiniz. Belki bir günde hatim yaparsınız. Veya iki günde veya haftada bir veya 15 günde bir hatim yaparsınız. “Elhamdülillah, gece gündüz Kurân-ı Kerîmi hatmediyorum” dersiniz. Bu sizin gayretinizdir. Siz hiç bu Ayet-i Kerîmeyi düşündünüz mü? Cenâb-ı Allah Kurân-ı Aziymu Şan’da nasıl buyurdu? Neden buyurdu? Bu ne demektir? Veya inne enkeral esvâti le-savtul hamîr buyurduğunda hakiki maksat neydi? Neden? Bunu Şeriat doktorlarına da soruyorum. Ve de

Ezher-i Şerif ulemalarına soruyorum. Neden? Eşeklerin anırması o kadar iyi olmadığı gayet nettir. Neden Kurân-ı Kerîm’de buyurur?

Ey Celaletul Melik! Doğudan batıya İslam dünyasında olanlar! Lütfen ulemalarınız ve özellikle “biz Selefi ulemalarız” diye iddia edenleri toplayın ve onlara sorun. Lütfen Celaletuhu. Selefu 's-Salihler bu Ayet-i Kerîme hakkında ne söylediler? Bana söyleyin, bana gönderin. Inne enkeral esvâti le-savtul hamîr, "Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir" ayetini buyurma sebebi nedir? Bu çok nettir. Bunu neden buyurdu? Hişam Efendi, bu tam bir Ayet-i Kerîmenin bir parçasıdır, tam bir Ayet-i Kerîme değildir. Arştan Peygamberler Mührü (s) vahiy göndermenin Ilahi maksadı neydi? Bana söyleyin. Siz birşey bilmiyorsunuz yoksa doğruları söylemek istemiyor musunuz? Minbere çıkıp şunu bunu söylersiniz. İnsanlara neden hatırlatmazsınız? Her Cuma günün de inne enkeral esvâti le-savtul hamîr, "Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir,"demelisiniz.

Bu Ayet-i Kerîmenin bir parçasıdır. Inne enkeral esvâti le-savtul hamîr, "Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir." Gelecek günlerdeki insanların kimliği hakkında bu beş kelime tam bir görüntü verir. SubhanAllah. Beş kelime...(arapça) Böyle değil mi Selefi ulemaları? Söyleyin, ulema ve Selefi olduğunuzu söylersiniz. Şuyuz, buyuz diye iddia etmek kolaydır, hayır. Peygamberler Mührünün (s) buyurduğu Hadis-i Şerifi biliyor musunuz? Kurân-ı Kerîm’de, “Ey ümmetim” buyurur. Özellikle meşhur bir sahabe Kurân-ı Kerîm’den önceki Ilahi kitaplar hakkında sordu. Ve Peygamberler Mührü (s) bu Hadis-i Şerifi buyurdu.

Ey bu kimse, ey şu kimse, bilmelisiniz ki Kurân-ı Kerîm baştan bu güne kadar bütün olayları içerir. Milletlerin hakiki hikâye veya tarihlerini Kurân-ı Kerîm’de bulursunuz. Nebi, gelecek günlerde olacak olayları söyleyen demektir. Gelecek için, bu geçmiş, bu gelecek zaman içindir. Kurân-ı Kerîm’de burada bu güne kadar insanoğlunun hayatını ve en doğru olanı bulursunuz. İçinde geçmiş milletler hakkında olanı bulursunuz. Yunan ataları, Roma ataları, Rus ataları, Çin ataları, Hindistan ataları, doğu batı atalarının hepsinin doğrusunu içinde bulursunuz. Ve isterseniz de Kurân-ı Kerîm size onların canlı hayatlarını da gösterir. Size gösterir, Kurân-ı Kerîme bakın.

İnsanlar Kurân-ı Kerîm sıradan kitap zannederler. "Tüüüh" o insanlara! Onlar Kurân-ı Kerîmi dikkate almazlar. Seyyidel Evveliyn vel Âhiriyn buyurur. Bir karınca bile Seyyidina Süleyman’a konuştu, şahit istiyorsanız. Seyyidina Süleyman (a) karıncalar vadisinde dolaşırken bir karınca konuştu. Karıncalar vadisinde bir karıncayı kim konuşturabilir? Ve koskoca Seyyidina Süleyman (a), bütün dünyanın, ins ve cin, onun kuvveti altında olan ilahi bir Peygamber, şaşırdı.

Böyle basit bir şeyi Kurân-ı Kerîm’de bulursanız başka şeylerden ne haber? Neredesiniz Selefi ulemaları? Siz kimsiniz? Ne iddia edersiniz? (arapça) Kurân-ı Kerîm gelecek günler hakkında herşeyi söyler. Bu Ayet-i Kerîme içinde bulunduğumuz hakiki kimliği verir. Bu yeterlidir. İçine girersek bu bir okyanustur, burada durmalıyız. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin.

Fatiha.

UA-984942-2