Available in: English   Turkish   Go to media page

Kurân-ı Kerîm Geçmiş ve Gelecek Bütün İlimleri İçerir

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Pazartesi, Temmuz 12, 2010 Lefke, Kıbrıs

Destur Ya Seyyidi, Meded. La İlahe İllallah, La İlahe İllallah, La İlahe İllallah, Muhammedun Rasulullah Aleyhi Salatu Vesselamu. Meded Ya Sahibel İmdat Meded Ya Ricalallah Fi Misli Haza Şehrul Şerif, Şehrul Şabanu Muazzam. Zidhu Ya Rabbi Tazimen ve Tekrimen. Zid Habibeke Fi Hazel Şehrel Mübarek. Bu Rasulullah (s.a.v.)’e aittir. Şaban-u Muazzam Peygamberler Mührü (s.a.v)'e aittir. Sümme Selamu Aleyk Ya Sahibel imdat. Ya Kutbul Mutesarrif Ya Sahibel Zaman… Ya Ricalul İmdat… Bi Medetil Melekut Fi Misli Haza Şehrul Şerif Şaban-u Muazzam.

Euzubillahimineşşeytanirraciym diyoruz. İnsanoğlunun Rabbine, Yaratana karşı itaatsiz kimseler yapmaya çalışan en fena varlıktan kaçıyoruz. Bismillahirrahmanirrahiym diyoruz. İlahi Kılıç şeytan ve takipçilerin boyunlarınadır!!

Esselamun aleyküm katılanlarımız. Eğer böyle ilahi açıklamalara katılanlardan olsalardı, insanoğlu için o kadar zevkli olurdu. Bütün ilahi kimseler, göklerden sayısız müjdelerle insanları hoşnut etmek için gönderildiler. Söylemeye üzgünüm ki insanlar ruhani zevkleri için önem vermiyorlar. Şimdi bu zamanda onlar yaratılanların arasında en fenaların takipçileridir. Onlar ırmaklar gibi en fena varlık olan şeytanın peşine koşarlar. Hepimiz ruhani zevkleri takip etseydik mutlu olurduk, bütün milletlere müjdeler verilirdi. Ama insanların hepsi o en fena olanla meşguller.

Ey katılanlarımız! Hergün katılanlardan biri olmaya çalışın. İlahi kimselerden müjdeler alın, çeyrek veya yarım saat bile olsa mutlu ve hoşnut olursunuz. Ey insanlar! Göklerden size ulaşan ilahi açıklamalara katılanlardan olmaya çalışın. Ey insanlar! Bugün buradayız ama yarın toprağın altına mı gireceğiz, bilmiyoruz. Eğer sizin için umut yoksa, size 90 sene veya daha fazla yaşayacaksınız diye bir garanti verilmiyorsa, belki mazur olursunuz. Ama kimse varlığının yarın için ne olacağını bilemez. Kimse bilmez.

Ne için maddi dünya peşinde koşuyorsunuz? Ne için maddi şeylerle mutlu olmaya koşuyorsunuz? Neden? Bunu insanoğlu neden düşünmez? Bu mühim bir sorudur. Neden? Yarın da bu gezegende yaşayan birisi olacağımızı bilmiyoruz. Belki “yarına kadar eğlenirim” dersiniz. Ama kimsenin bir garantisi yoktur. Kimse size hayatınız için maddi şeylerden bir garanti veremez. Hayatınıza ve gelecek herşey için garanti veriyoruz diyen sigorta şirketleri tarafından aldanmayın. Nedir bu? Bu saçmalık nedir? Ama insanlar sarhoştur. Krallardan, Sultanlardan başlayarak, yaşayan insanoğlunun her seviyesine kadar. Kimse Ilahi bir garanti verildi mi diye düşünmezler.

Ey Selefu 's-Salih ulemalarımız! Bir zamanlar Beni İsrail zamanında dersem ki İsa (a.s.)’ın zamanıdır. Şimdi yeni moda doktorlar, yeni moda Selefi ulemaları, akılsız Vehhabi grupları, bir kimse geçmiş insanlar hakkında bir kıssa anlatırsa, “Hayır, hayır, bunu söylemeyin. Bu İsrailiyattır,” derler. İsrailiyat nedir? Siz İsrailiyat hakkında birşey biliyor musunuz? Ey sarhoşlar, siz hiç Kurân-ı Kerîm okudunuz mu? Siz Kurân-ı Kerîm’in baştan sona kadar geçmiş milletlerin haberlerini verdiğini hiç anlamadınız. Evet, siz Kurân-ı Kerîm'in geçmiş milletler hakkında bahsettiğini bilmezsiniz. Özellikle de İsrailoğulları hakkında.

Kim İsrailoğullarına ait olan birşeyi inkâr ederse, Kurân-ı Kerîm’in ayetlerini kurşunlamış bir kimse gibi olur. Bu nasıl olur? Ama bir kimse İsrail zamanı hakkında birşey sormak isterse yeni moda Şeriat doktorları, yeni moda Selefu 's-Salih ulemaları ve yeni moda akılsız Vehhabi grupları ve kurucuları ve onların liderleri her zaman itiraz ederler. “Bunu bırakın, bu İsrailiyat,” derler. Bu nasıl olur? Onlar, “Kurân-ı Kerîm sadece yüksek makamdaki insanların anlayışına göredir. Biz bu İsrailoğullarının hikâyelerini kabul etmeyiz” derler. Estağfurullah. Neden? Bunu söyleyenler kâfir olur. Neden siz, Selefu 's-Salih ulemaları konuşmazsınız? Neden insanlara hitap ederken İsrailoğullarının zamanından bir hikâye anlatmazsınız?

Siz kibirli insanlarsınız, kıssa anlatmayız. Sizin söylediğinizi kimse anlamaz. Ben bir hikâye anlatınca insanlar anlarlar ve doğru yollarını seçerler. Ama siz şeytani fikirlerle yoğrulmuşunuz. Siz İsrail zamanından hiç birşey kabul etmezsiniz. Neden? Söylemelisiniz. Kurân-ı Kerîmi iki parçaya ayıramazsınız. Bir parçasıyla insanlara hitap edip ikinci parçasını, “Hayır hayır, iyi değil” diyemezsiniz.

Kurân-ı Kerîm geçmiş milletlerin hikâyeleri ile doludur. Söyleyin ey Selefi ulemaları! Kaç tane peygamberler gönderildi? Söylemezsiniz, söyleyin. 28 Peygamber, Âdem’den başlayarak Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v.) ile biter. Evet, bu tamamdır. Ama başka hiç bir Peygamber gönderilemedi mi zannedersiniz? Bana söyleyin. Ben sizin ilminizi imtihan ediyorum. Sizin sınırınız nedir? 28 Peygamberlerin isimlerinden bahsedildi. Ama Cenâb-ı Allah Subhanehu ve Teâlâ buyurur;

(Mü’min:78) مِنْهُم مَّن قَصَصْنَا عَلَيْكَ وَمِنْهُم مَّن لَّمْ نَقْصُصْ عَلَيْكَ

minhum men gasasna `aleyk ve minhum men lem nagsus `aleyk.

<>

Haktır! Evet ne düşünüyorsunuz? Minhum men gasasna `aleyk: Cenâb-ı Allah buyuruyor. İnsanlara neden kıssaları, onların hikâyelerini anlatmazsınız? Onların hayat hikâyelerini neden anlatmazsınız? Selefi ulemaları, başka bir soru daha. Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v)’den ne haber? Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v) biliyor muydu bilmiyor muydu, ne düşünüyorsunuz? Ve doğrudan doğruya Peygamberler Mührü, Seyyidi Ruslul Kirâm’a geldi. Evet? Minhum men gasasna `aleyk: Bu bir okyanustur. Cenâb-ı Allah minhum men gasasna `aleyk buyurur. "Gönderdik ama onların sayılarını kimse bilmez; peygamberler, elçiler gönderdik. Onlardan bazıların milletleri hakkında kıssalar anlattık. Sizi o hikâyelerle eğittik." Kaç tane peygamber veya kaç tana millet veya kaç tana ümmet geldi geçti biliyor musunuz? Siz küçük çocuklar gibi Kurân-ı Kerîm okursunuz. Hayır.

Cenâb-ı Allah Subhanehu ve Teâlâ buyurur; Biz Kurân-ı Kerîmi üzerinde düşünmek için gönderdik. Sizin Peygamberler Mührüne haber gönderen Peygamberler hakkında fikriniz nedir? Ve bazı şeytani insanlar, “Biz Kurân-ı Kerîm ve Hadis-i Şerif dışında kabul etmeyiz” derler. Euzubillah, Euzubillah. Onlar şeytan tarafından mezun olurlar, tam olarak. Şimdi pekçok şeytanların merkezleri Ehlisünnet vel Cemaat’in inançlarını yıkmak ister, konuşurlar. Evet, söyleyin siz ulemalarsınız. Peygamberler Mührü, en sevgilisi olana, Cenâb-ı Allah hangisini buyurdu? Ne buyurdu? Minhum men gasasna `aleyk. Bu hitap size değildir. İlahi Huzurda en sevgili olan ve ebediyet için ebedi halifesinedir, ezelden ebede olan içindir, O Seyyidil Ruslul kiramdır, Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’dir.

Cenâb-ı Allah kimseye hitap etmez, hayır, hayır. Cibril a.s. bile doğrudan doğruya Cenâb-ı Allah’tan alamaz. Bir aracı olmalı. Ve siz geçmiş milletler hakkında konuşmaktan asla mutlu olmazsınız.

Cenâb-ı Allah Seyyidil Ruslul Kiram’a sadece onun bildiği sayıları kadar ikram eyledi. Ve bütün âlemler onun şerefine yaratılmış olan en sevgilisine bunu söyledi. “Ey Ilahi Huzurumda, en sevgili, en şanlı olan. Ben geçmiş Peygamberler hakkında bilgi veriyorum. Ve minhum men lem nagsus `aleyk, "Durumlarını sana bildirmediğimiz kimseler de var."

Ey Selefi ulemalar! Cenâb-ı Allah ne için ve minhum men lem nagsus `aleyk, "Durumlarını sana bildirmediğimiz kimseler de var" buyurdu? Asıl maksat neydi? Cenâb-ı Allah Peygamberler Mührüne neden ve minhum men lem nagsus `aleyk buyurdu? Sizin fikriniz nedir? Siz bunu düşünmezsiniz. Siz bu hazineleri açmazsınız çünkü siz o kadar kibirlisiniz ve kibirli kimselere asla ilahi bir açılış gelmez.

Ve minhum men lem nagsus `aleyk “Ey sevgilim, sana geçmiş zamanın peygamberlerin haberini ikram ettik. Bu dörtlerin ilimlerini, olaylarını, hayatlarını sen anlat. Ama ve minhum men lem nagsus `aleyk, "Durumlarını sana bildirmediğimiz kimseler de var" Neden? Çünkü Cenâb-ı Allah o Peygamber için özel yaptı, sadece onun içindir. Çünkü bütün peygamberlerin isimleri anılmadı. Onların hepsi Peygamberler Mührüne (s) aittir. Sadece Ona aittir çünkü Onun Peygamberliğinin veya elçiliğinin sınırı yoktur.

Âlemlerin Rabbi ona sadece bu gezegen ve bu bir el dolusu insanlar için buyurdu. Başkaları hakkında konuşmaya gerek yoktur. "Biz bunu senin için saklıyoruz çünkü sen bütün kâinat için sorumlusun. Senin için olan, bu gezegendeki ümmet için değildir ama senin ümmetin sana aittir ve sayısız olarak senin şerefine yaratılmıştır. Onun için ve minhum men lem nagsus `aleyk denir. Çünkü onların bu gezegendeki ümmete ihtiyacı yoktur ama bu kâinatı senin şerefine yarattım. Ve Ben hariç kimse bu gezegendeki ümmetin sayısını, durumlarını, hayatlarını bilmez. Ama Benim mülkümde sayısız varlıklar vardır ve sen onların da hocasısın. Onları sen eğitirsin."

İnsanlar peygamber olmayı ve bu gezegen için sorumlu olmayı çok basit zannederler. Veya üstünde bin sene yaşamanın kolay olduğunu zannederler ve biter. Onun için şimdi zaman bitmiştir çünkü kıyamet günü kapılardadır. Ve bazı hiç işitmedikleri ve düşünmedikleri hakikatler de Peygamberler Mührüne (s) ikram edilmeli ve şimdi doğudan batıya, kuzeyden güneye insanlara gönderilmeli. Kıyamet günü gelince Rableri hakkında birşey anlamak için onların anlayışları veya kapasiteleri açılır.

Ey insanlar! Benim Arapçam o kadar kötüdür ama dinlerseniz birşeyler anlarsınız. Bizim maksadımızı anlayın diye Rabbimizden bir büyüklük ve bir azamet okyanuslarından birşey vermektir. Dün böyle bir kaynağa baktım ve buna ansiklopedi diyorlar. İçinde "Antromeda Samanyolu" yazılıydı.

İnsanlar 200 sene önce veya daha öncesinde bu Antromeda Samanyolunu çok küçük bir ışık olarak gördüler. Ve bunun bizim gezegenimize ait olan bir mesafede bizim bir yıldızımız olduğunu zannettiler. Ama onlara Cenâb-ı Allah bir süre sonra bazı kimselere yaradılışı hakkında birşeyler anlasınlar diye birşey verdi. Onlara teleskop için bir yetki verildi. Bu teleskop belki 150 sene önceydi. Ve bu astronom, Samanyolundaki bu yıldıza baktı. Onlar bunun Samanyoluna ait olduğunu zannettiler; o kadar küçüktü. Bazen açılır bazen kapanırdı. Çünkü o ışığın doğrudan doğruya gözlerimize ulaşması dehşet vericiydi; onun için açılıp kapanıyordu. Gelip açılıyordu. Antromeda, en yakın Samanyolu. Bu astronom, Samanyolumuza ait olmadığını keşfetti ama o kadar uzaktı. Onların söyledikleri 12 milyon ışık yılı kadar. Evet. Ve o kadar büyük bir samanyoluydu, bunu asla beklemediler. Ama bu açılış insanlara onları kimin yarattığını öğretmek için geldi. Bu samanyolumuz ve etrafındaki bilgimiz hayal edemeyeceğiniz bir hale geldi.

Şimdi biz buradayız, birşey yapıyoruz, Rabbimizin sonsuz âlemi hakkında birşeyler konuşuyoruz. Sadece Samanyolu değil, sonsuz. İnsanlara Rabbimizin sonsuz kuvvetini öğretmek için. Onun sonsuz kuvvet okyanusları vardır, bunu anlamalısınız. Bu kıyamet günü gelmeden önceki açılımının bir hazırlığıdır.

Onun için ey profesörlerden veya astronomlardan veya Şeriat doktorlardan veya Selefu 's-Salihler veya Ezher-i Şerif meşâyıhlardan katılanlarımız. Bana öfkelenmeyin ama Rabbul Alemiyn Subhanehu ve Teâlâ’nın azametinden birşey almaya çalışmalısınız. O Sultandır, O Yaratandır. Çünkü son günler yaklaşıyor. Onun için birşeyler söylemek için buradayız. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin.

Ey insanlar! Birşeyler öğrenmeye çalışın. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin. Ey Rabbimiz, en sevgili, en şanlı, en şerefli olanın hürmetine bizi affeyle ve bize imanımızda yeni bir anlayış ver. Ama böyle şeyler konuşmazlar; karıncaların bile anlamadığı birşeyler konuşurlar. Küçük bir karınca bile insanların konuşmalarına veya böyle beyanlar hakkında böyle konuşmalara ilgi duymaz. Evet. Onun için bana öfkelenmeyin. Bu zaman için özel birşeyler olmalı deyin. Bunu sadece Yaratan ve bilmesini istediği kimseler bilir. Gelin ve “La İlahe İllallah Seyyidina Muhammedun Rasulullah (s.a.v),” deyin.

Fatiha.

(46 dakika) Yükseldi, Kaç kişi?

(671 000 ) Vuracak yukarı. Benim dilimi anlıyor musun? İngilizcemi?

Fatiha.

* Andromeda Gökadası; Türkçe de Mitolojide zincire vurulmuş kız anlamına da gelmektedir. Andromeda (takımyıldız) Andromeda Takımyıldızında bulunan bir sarmal gökadadır. Spitzer Uzay Teleskopundan elde edilen verilere göre 1 trilyon yıldıza ev sahipliği yapmaktadır*

UA-984942-2