Available in: Japanese   Arabic   English   Turkish   Dutch   Go to media page

Büyük Patlama Geliyor

Sultanul Evliya

Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Cuma, Nisan 15, 2011 Lefke, Kıbrıs

Fatiha. Ver Adnan Efendiye bir kaç söz söylesin. Esselâmun Aleyküm. Mesaikel Kiram şimdi burada sunum yapıyorlar. Ben onların huzurunda konuşmaya utanıyorum. La İlahe İllallah. Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber La İlahe İllallahu Allahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd. Subhansın Ya Rabbi, Sultansın Ya Rabbi…Allah al Zid Habibeke İzzen Ve Şerefa Nûren ve Surura. Elfu Salât Elfu Selâm Aleyke Ve Âlâ Alike Ya Seyyidel Evveliyn Vel Âhiriyn…

Adnan Efendi buyur, Hişam Efendi... Benim onların ellerini öpmem kolaydır. Eh… Ohhh Ya Rabbi. Ey insanlar, ey ademoğulları, “Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym” diyoruz. Ey bütün insanoğlu, milyonlarca insanoğlu, ben milyonlarca insanların arasında sadece zayıf bir kulum. İnsanlar bazen virüsten korkarlar.

Virüs milyonlarca insanları korkutur. Ben virüs gibi değilim, milyonlarca veya milyarlarca virüslerin hepsini alsanız bir insanın büyüklüğünden olamaz ama onlardan bir tanesi insanları korkutuyor. Şimdi ben… bütün “Bu yalnız tek bir kimsedir, biz ona dikkat etmeyiz” diyebilirler.

Siz çok akılsızsınız. Siz virüsten korkup binlerce tavuk ve horozları öldürüyorsunuz. Ve de o virüsten korkarak binlerce inekleri öldürüyorlar. Siz virüsten korkuyorsunuz ve benden korkmuyorsunuz. Virüse bu sır kuvveti koyup insanları kim korkutur? Eğer bunu bir kula koysa, o kimse dünyanın doğusunu batısına, batısını doğusuna getirir. Evet.

Bütün kuvvet yaratanındır. Biz yaratan değiliz yaratılanlarız. Yaratılanların arasından bizim özel bir yerimiz vardır, evet. Onlardan birisi doğuyu batıya, batıyı doğuya getirebilir. Veya bazı kıtaları okyanusun altına alır veya okyanusun altındaki bir şeyi yukarıya çıkartır. Subhanallahu Aliyil Aziym.

Ve biz Yaratan, Âlemlerin Rabbi, Allah Subhanehu Ve Teâlâ’yı kabul ediyoruz diye söz verdik. Şimdi biz Onun kullarıyız diye verdiğimizi sözü unuttuk. Ey doğudan batıya insanlar, bir kere bile neyle vâr olduğunuzu düşünüyor musunuz? Bir kimse soruyor mu? Hiç kimse sormuyor. “Ben neden buradayım?”, “Ben buraya nasıl geldim?” ve “Ben ne için yaratıldım?” “Beni bu hayata kim getirdi?” “O’nun gayesi neydi, beni veya bütün insanoğlunu ne için yarattı?” diye kimse sormuyor. Ve bir şey bilsinler diye onlara akıllarınla bir güç verdi. Ne için? Onlar bu sır kuvveti neden kullanmıyorlar?

Ey insanoğlu, herkesin bu sır kuvveti vardır, bunu Âlemlerin Rabbi ikram etmiştir. Sır, bize sır kuvveti ikram etmiştir. Ve herkesin sır kuvveti dış görüntümüzün farklı olduğu gibi, iç dünyamız, iç halimizde de iki tane aynısını bulamazsınız, hayır. Siz bunu kullanıyor musunuz? İnsanoğlu bunu bazen düşünmeli. Ben hakikatte yaşayan birisi miyim? Evet yaşayan birisiyim lakin yarın yaşamayabilirim.

Bu insanların kendilerine sorabilecekleri sıradan bir sorudur. Bugün buradayım, yarın burada mı, dünyanın üstünde mi altında mı olacağımı bilmiyorum. Lakin insanlar bu sır kuvveti kullanmazlar, onlar atom reaktörlerinin peşine koşarlar. Akıllarına atom reaktörlerini almışlardır. Onlar yalnız atom reaktörlerini düşünürler. Bunu sizler yapıyorsunuz, araştırmalar, araştırmalar, araştırmalar yapıyorsunuz ve bu lanetli teknolojiyi getiriyorsunuz. Teknoloji lanetlidir, lanetli olmasaydı göklerden yalnız Rabbimizin rahmeti inerdi.

Lakin teknoloji atom reaktörlerine insanların akıllarını aldırıyor. Kimse atom reaktörleri haricinde bir şey düşünmez. SubhanAllah, Yücelik Âlemlerin Rabbinindir. 2010 veya 2011’in başlangıcından beri her şey değişmiştir. 2011’e kadar her şeyin tamam olup kontrolü altında olduğunu zannettiler. Bir ay veya 40 günde her şey değişmiştir.

2011’e kadar insanlar biz teknolojimizle dünyadaki herşeyi idare edebiliriz zannettiler. Şimdi değişti ve teknoloji onların idaresi altındaydı ama şimdi “Hayır biz seni dinlemeyiz” diyorlar. Neden bize itaat etmiyorsun diye kimse teknolojiye sormuyor. Onlar Rablerine itaatkâr olmayı bekliyorlardı ve bizde Rabbimize itaatkâr olacaklarını ve kendimizi kullanmaya yetkimiz olacağını bekliyorduk. Ama şimdiye kadar yolunuzu değiştirmediniz ve teknolojinin zirvesine ulaştık ve hiçbir kuvvet bizim karşımıza çıkamaz dediniz.

Onun için bu güne kadar emirlerinize itaat ettik lakin şimdiden sonra sizin iradeniz altında yetkili kimseler olmayacağız. Siz asi oldunuz, itaatsizlik sizin mesleğiniz, zihniyetinizdir, kimseye itaat etmemektir. Ve biz sizin idareniz altında itaatkâr kimselerdik ama hiçbir şey ebedi değildir. Bir zamana kadar devam eder ve o noktadan sonra olmaz. Onun için bize sizin emriniz altında olmamamız emredildi, şimdi bitmiştir.

Bu çok ülkeleri, özellikle en çok ilerlemiş ülkeler olan Japonya gibi, Almanya gibi, Fransa gibi, İngiltere gibi, US gibi… US deme, US sen eşeksin demektir. Biz küçükken İngiliz koloni altındayken “A” demeyi öğrendik. Ve bize “A” öğretmek için bunun önünde de “ASS” vardı. “A” ve “Ass”, “A” ben demek, “Ass” eşek demektir. “You are an ass” ne demektir, siz eşeksiniz demektir. Ass deme.

Amerika US’tir, US deyin U ASS demeyin (Sen Eşek) Neydi adı? Ubamu’ya U ASS (Sen Eşek) dersen çok öfkelenir. US deyin, fark etmez. Biz US diyemiyoruz U ASS diyoruz, bu tamamdır. Ondan sonra Şeyh Adnan Efendi hazretleri, şimdi insanlar akıllarını kayıp ettiler. Alçaldı, alçaldı, alçaldı, alçaldı, sıfır noktasına ulaştı.

Bütün milletler bize hareket edecek yol yoktur derler.Ve li Kulli Şey’in Had, Her şeyin,, Hüseyin anlıyor musun? Behlül gibi o da bakar bana, Arap Behlülü. Bundan daha fazlasını anlamıyoruz napacağız derler. Şimdi bütün dünyadaki kuvvet merkezlerinden itaat etmeyen itaatsiz kullara ilahi emir vardır.

Eğer onlar ısrar ederlerse o reaktörlere size saldırsın diye emrederiz. Ve bu saldırıda binlerce veya milyonlarca gitmez milyarlarca gider, bu bazı sır kuvveti olan bazı insanlar tarafından bilinen bir şeydir, onlar bilirler, bilirler. Bir saniyede ya Şeyh Adnan Efendi, bu reaktörler bu atmosferi zehirlerler. Korunmuş olanlar emniyette olurlar, ilahi intikamla götürülecek olacaklar diye yazılanlar pat pat pat nükleer füzeler kullanılmadan götürüleceklerdir.

Ey insanlar ben bir kulum!! Bana insanları uyandırıp Galû Bela gününde verdikleri sözü hatırlatmak emredildi. Onlar bunu unuttular ve hatırlamaları gerekiyor. Ve bu çok ağır ve kocaman patlama geliyor, işitenler düşüp ölecekler. Bütün insanoğlu dikkat edin!!

“Ey Rabbimizi bizi affeyle, ey Rabbimiz bize merhamet eyle” deyin. “Ey Rabbim bizi affeyle” demezseniz rahmetini vermez. Ve bu kutsal kitaplarda bahsedilen bir şeydir, hepsi bunu söyler. Ve son günler, kıyamet günü hızlıca yaklaşıyor. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin.

Ey insanlar, edepli olun, ilahi kurallara karşı yüksek saygılı olun. İlahi kanunlara karşı ısrar edip inat etmeyin. Demokrasiyi bırakın, bırakmazsanız hepiniz öleceksiniz. Ey insanlar, birbirinizi öldürmeyin, bu yasaktır. “Ben buradayım başkasını sevmem” demeyin, hayır. Bu firavunların yoludur.

(Naziyat:24) أَنَا۟ رَبُّكُمُ ٱلۡأَعۡلَىٰ

<< Ben, sizin en yüce Rabbinizim! dedi>>

“Ben sizin bir numara tanrınızım” dedi. Şimdi bütün insanlar “Ben tanrıyım ve başkaları bana itaat etmeli” diyorlar. Neden? Libya başkanı veya zalimi veya Mısır zalimi veya Türk zalimi veya Suriye zalimi neden bunu söylüyorlar? Neden ısrar ediyorlar? Onlar ve sıradan insanların arasındaki fark nedir? Onlar da sıradan insanlardan geliyor. Taklit bir unvanla bir koltukta oturunca başka bir şey mi olduğunuzu zannediyorsunuz?

Eğer başka bir şeyseniz abdesthaneye gitmeyin de sizin farklı birisi olduğunuzu söylesinler. Hayır, siz de bizim gibi yiyip içiyor sonra da abdesthaneye gidiyorsunuz, bu sıradan insanlar gibi sizin işinizdir. Kulluk yapmazsanız bu şekildesiniz. Cenâb-ı Hak bizi affeylesin.

Ey insanlar ben yoruldum. Bu gelen mübarek ayda Cenâb-ı Hak beni, sizi affeylesin. Cenâb-ı Hak Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v) hürmetine rahmetini verip bizi affeylesin.

Allahümme Salli Âlâ Seyyidina Muhammedin Nebi Ümmiyyu Ve Âlâ Alihi Ve Sahbihi Vessellim. Fatiha.

UA-984942-2